Uzun zamandır "bana gel!!" diye bağıran bi yer BAŞAK CAFE..
Bakırköy'de hiç ummadığınız bi ara sokakta kendi halinde bi yer. Ama kapıyı açıp içeri girdiğinizde gerçeklikten çıkıp, ayrı bir harikalar diyarıyla karşılaşıyorsunuz.
Bakırköy'de Taksim dolmuşlarının hemen karşı sokağında, gelip geçerken gördüğüm, göz ucuyla baktığım, "bi gün buraya bi bakiim" dediğim, ama bi türlü denk gelmeyen bi yer. En sonunda geçen hafta GS-Real Madrid maçına geç kalıp hiç boş yer bulamayınca bi de burası vardı bakalım deyip sevgili eşimle kafaları uzattık.. Aman Allahım ne görelim; bikaç kişiden oluşan bi grup, mumlar yakılmış, birinin elinde bir ud, buram buram bi keyif..
Tabi bizim kafaları uzatıp "maç var mııııı?? diye sormamız suratlarda şaşkın ve gülen bi ifadeye sebep oldu.
Bir ailenin sahip olduğu ve işlettiği bu cennet mekanın her köşesinde yıllanmışlık, mutlu hatıralar ve samimi duygular var. İçeri adım attığınız anda o enerjiyi ta derinlerinizde hissediyorsunuz.
Sahibesi Gülnaz Hanım inanılmaz bir kadın, masamıza geldi ve sanki hissetmiş gibi bir anda konularımıza dahil oldu.. Tüm müşterilerin aile gibi olduğu mekanda haftanın belirli günleri kişisel gelişim ve pozitif düşünce grupları oluşturulur, birkaç saatlik etkinlik bittiğinde de ud eşliğinde keyif yapılırmış. Hem de ücretsiz!!
Mekanda tarot ve kahve falı da bakılıyor meraklılarına duyurulur.
Sevenlerinden ve misafirlerinden de notlar, mektuplar yazılıp konmuş.. Hatta müdavimlerinin reklamları bile var :) otururken okuması çok keyifli.
O kadar çok ayrıntı var ki incelenmesi gereken.. Kendini mutlu olmaya ve mutlu etmeye adamış ailenin müzesi olmuş mekan. Ben bile bitiremedim.. Bir dahakine yalnız gidip her şeye dokunup, kütüphanesindeki tek tek altını renkli kalemlerle çizdiği kitapların tadına bakmak istiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder