instagram ve youtube blogun yerini aldı sanki.. bir de insan görselliğe ihtiyaç duyuyor artık sanırım, uzun uzun yazılar okumak istemiyor..
neyse uzun lafın kısası bu uzun arada minik bir aile üyesi katıldı aramıza..
4. ayımızı doldurduk ve bu zamanların çok çabuk geçeceği ve unutulacağını söylüyor herkes.. gerçi zaman zaten çabuk geçen bir şey ve unutmak bence insanoğluna verilmiş en büyük hediye.. maalesef olan güzel anılara da oluyor..
velhasıl kelam söz uçar yazı kalır.. neler yaşadığımızı hala tazeyken anılar, yazayım istedim.. ki sonra sen ilk şu zaman ateşlenmiştin, geç emekledin, erken diş çıkardın falan diye anlayabileyim minik piremsesime :)
DOĞUM :
35. haftada başlayan kaşıntılarımı doktorumun risk görmesi üzerine 38+1 de bebeği normal yollarla doğurtucaz diye hastaneye yattık.. ama maalesef verilen suni sancılara ve fitile rağmen bebek gelmek şöyle dursun ağzıma doğru kaçmaya başladı.. hayat uzun daha ne travmalar yaşayacak yavru, daha doğmadan bir travma yaşatmayalım diye sezaryene girdik.. ki iyi ki girmişiz rahim duvarı kalınlığından zaten kolay kolay gelmezmiş..
gerçi ben hala kaşıntılarımın risk oluşturacak boyutta yani gebelik kolestazı olmadığını düşünüyorum Boşuna bebitoyu rahatsız ettik, ayrıca kova olacakken oğlak oldu 😕😕 neyse vardır bunda da bi hayır. Allah belki de benim kadar isyan bi çocukla uğraşamayacağım düşünmüştür, dağına göre kar verir ya..
neyse doğuma giderken merak eden arkadaşlarıma çektiğim videoyu aşağıya bırakıyorum, kenarda dursun..
ameliyathaneye ilk girdiğimde bi hemşire müzik dinliyordu ben gelince kapattı. "ay neden kapattın burası çok gergin aç da biraz gevşeyelim" dedim.. "sizin gibi hastalara hasretiz genelde benim derdim var siz keyif yapıyorsunuz deyip kızıyorlar" dedi. doktorum gelince müzik isteği geldi hocam dediler ve doktorumun listesi çalmaya başladı.. beatles lar mı dersiniz harika klasikler eşliğinde geldi dünyaya bizim kız.. tam çıkarken de dünyada ilk duyduğu şarkı bence çok manidar, yaşadığımız an ise asla unutulmayacak bir andı.. turtles - happy together
Ama bu işten şöyle bir şey öğrendik, ne kadar plan program yaparsanız yapın.. yok efendim doğum planı yazmalar falan hepsi hikaye.. ne olacağına tamamen bebek karar veriyor.. ve herşey yolda belli oluyor.. son ana kadar kesin şöyle olacak diye bişey yok ve her ne kadar en güzeli normal doğum olsa da sezaryen oldu diye üzülmeye de gerek yok.. çünkü en önemli şey günün sonunda o minik parçanızı kucağınıza almak..
Gerçekten tene değen o kadife hissin tarifi yok...